Beni yokluğunla savaştırma! Kaybederim.. Çıkartın sigaraları, Bu gece hayal kuracağız…! Sonra bir sigara yakıyorsun. Gökyüzünü sеyrеdiyorsun. Bakıyorsun hala hеr şеy yеrli yеrindе, Sеn sadеcе kеndini ziyan еtmişsin… Benim sana koşmaktan dizlerim kan revan içinde… Sen çakıl taşını bahane ediyorsun. İlk defa yıkılmadık ki bu yalancı dünyada… Elbet yine kalkarız.
Hafif acılar konuşabilir ama derin acılar dilsizdir. Mesele sevmek değil! Kime sorsam seviyor zaten. Mühim olan güzel sevebilmek. Kırmadan, yıkmadan, dökmeden ve acıtmadan… Şurama batan diyor ya şair. Şurama batan özlem demeselerdi bıçak derdim. Dışarıdan bakıldığında hiçbir şeyi umursamayan biri olarak gözükebilirim. Ama içimde kaç farklı dünyanın yıkıldığını siz bilemezsiniz. Yıllar sonra seni bir sokakta, Başka birinin yanında gördüğümde; Hatırlamayacak kadar unutmuş olmayı dilerim.. Yine bir gece kağıt kalem elimde, Başlıyorum seni yazmaya bir çakmak sesiyle… Özlerim ben seni seninle bile, Vuslat mı hasret mi adını sen koy, Aşkınla yakıp da düşürdün dile Sevgi mi nefret mi adını sen koy… Farklıyız güzelim birbirimizden, Apayrı dünyanın insanlarıyız, Tek suçu sevipte yaşamak olan, Biranlık hevesin kurbanlarıyız…
Haydi kalk sigaranı unutma burası kapanıyor, Bu saatte bulamayız sigarasız sabah olmuyor… Nede haklıymış meğer, Aşk uğruna yalanlar, Sen de beni yakıp gittin, Geçen yıl bu zamanlar. Bekledim rüzgarlar esip geçtikçe, Seni bana geri getirmedikçe, Açıp ellerimi böyle her gece, Doğmayan güneşten seni dilendim. Güzel derlerdi çocukken aşka, Sanki uçarmış tutulan aşka, Anlatılanlar başka, Yaşanan başka, Bir daha sevmek için, Heves mi kaldı.. Hangimiz düşmedik bu kara sevdaya… Hangimiz sevmedik çılgınlar gibi… Süslü aşk kelimeleri yok bizde de, Bakışımız yeter yürekten sevene. Sende haklısın be güzelim, Ben kabuslarla büyüdüm, Hayal kurmak ne haddime. Manzarası sen ol gözlerimin, Her baktığımda yeni mutluluklar göreyim. Çekemezsin kahrımı.. Yükün olurum senin…! ‘O’ Deyince aklınıza kim geliyorsa; ALLAH sizi O’na kavuştursun..! Alıştım mı yokluğuna? Vaz mı geçiyorum varlığından… Tedirginim aslında… Ya unutursam..? Peki ya başkasını seversem? İşte o zaman hayatım boyunca affetmem seni! Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, Kimine göre kendinden… Kumar gibisin; Kazansam haram, Kaybetsem başkasınınsın..!
Görünürde bir kusurumuz olmasa da birader… Kalbimizin damarları arkasında müebbet yemiş hayaller. Tenine dokunabilmek mi? Hâşâ! Gözüm göz menziline girsin Damar Sözler yeter.. Hadi düş düşlerime; tutmayana aşk olsun. Arkamdan demişler ki o duygusuz, Duygusuz olduğum için mi gözlerim kaç zamandır uykusuz.. Ne kadar unuttum desem de, onu görünce her şey yalan oluyormuş. Dünya’nın en büyük yüküdür; Aklı sende olmayanı, Israrla yüreğinde taşımak. Bazen sen bile “vay be!” dersin kendine; Tek satırlık adamları nasıl roman yapmışım gönlüme. Bilmem ki; karşılaşsak bile hatırlayabilir miyiz birbirimizi yeniden? İkimizde artık bir başkasıyken. Damardan Sözler Seni içimde yaşatmak için kimleri öldürdüm bi bilsen… Gözlerine baktıkça ağlasa da gözlerim, ağlamak için de olsa gözlerini özledim. Zehir olsa içerim ellerinden, yalan olsa çeker giderim nefretimden, ellerinle al sevgini pas tutmuş şu kalbimden.. Ne sevene düşmanım ne sevdiğime pişmanım SENİNLE OLMAK VARKEN SENSİZLİĞE İSYANIM!!! Balkona çık ve bir sigara daha yak. Acıdan https://www.neguzelsozler.com gebersen de gerçekleşmeyecek olan hayallerin şerefine… Öyle içten ki yüreğimin en derinindeki yerin; Çıkarı yok, çıkası yok, çıkarasım yok… Can Yücel Beni hep yanlış anladın zaten; “Geleceğim” ol demiştim, “Gel ecelim ol” değil. Merak etme gülüşlerimi alacak kadar pahalı değil senin şerefin.. Beni kaybetti ama sihirbaz falan değildi ş*refsizdi! Bana ‘Nerelisin’ diyorlar. Seni gösterip ‘Oralıyım’ diyorum. Sana ‘Nerelisin’ diyorlar; ‘Oralı’ bile olmuyorsun. Düzen bu: Kadın ağlar, erkek bakar.. Kadın duyar, erkek duymaz.. Kadın sorar, erkek susar.. Kadın gider, erkek içer.. Kalp mi insana sev diyen yoksa yalnızlık mı körükleyen? Sahi nedir sevmek; Bir muma ateş olmak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mı? Gözbebeklerinde kendim yerine başkasını gördüğüm insan; yalan söylerken bile nasıl bu kadar masum durabiliyordun? Bir adın kalmalı geriye, Bir de o kahreden gurbet.. Beni affet.. Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç!
Sen gittikten sonra yalnız kalacağım. Yalnız kalmaktan korkmuyorum da, Ya canım ellerini tutmak isterse? Hiç kimsenin iyi gelmediği yerden sarıyorsun yaralarımı, hiç kimsenin dokunamadığı yerden kanatıyorsun sonra. Beklemek; Hiç duymayan birine, dünyanın en güzel şarkısını söylemek kadar anlamsız. Bazen bir şeyler yazarsın ona, yazar silersin.. yazar silersin.. O hiç birini okumamış olur ama sen hepsini söylemiş olursun. Kısa Damar Sözler Kahrolsun yan yana olmadığımız her yer. Sen benim en güzel hislerimsin. Özlemek denmez buna bunun adı yangın. Oksijeni bilmem ama kokun şart. Gönül almayı bilmeyene ömür emanet edilmez… Sen kokuyor yokluğunda içtiğim sigaralar. Misafirin çocuğu gibiydin. Geldin, dağıttın ve gittin.
Beni yokluğunla savaştırma. Kaybederim. Seni içimde yaşatmak için neleri öldürdüm bir bilsen. Gönül yorgun düştüğünde, yürek dilsiz kalır. Kötü günde katkısı olmayanın iyi günde hissesi yoktur. Sonra geldin güldün papatya tarlası oldu çorak topraklar. Görmeden seni isteyen gönlüm, görünce nasıl dayansın. Çok pahalısın be mutluluk. O kadar param yok. Beni kaybetmeyi başaranı asla kazanmak için uğraşmam. İncit beni gerçek ile, ama asla rahatlatma yalan ile. Gece uyuyamayan insanların gündüze sığmayan acıları vardır. Boğazımda kalan mutluluğu, sırtıma vura vura çıkardılar. “Yalnızlık” yazarsın da düzelten olmaz. İşte o zaman yalnızsındır. İkimizi bir kefene saralar, bir kabirde sır olalım sevdiğim. Ve şükür. Tefekküre duran derviş gibi narin… Sızı ince, yara derin. Damar Yazılar Gidebilirsin ya da beni unutabilirsin.. ama ben yokmuşum gibi yaparsan eğer, hiç olmamışsın gibi davranırım! Kıvranırsın. Seni hatırlatan her şeyde, katledilmiş mutluluklarım var. Her gülüşüm kanla karışık yağmurlu şimdi.. Dünyada akla değer veren yok madem, aklı az olanın parası çok madem, getir ordan şu rakıyı, alsın aklımızı: Belki böyle beğenir bizi el alem! Her gün biraz daha artan sensizliğe kafa tuttum. Ama mutlu ol seni unutamadığım yerde kendimi unuttum. Yolların uzaklığı farketmezdi seven yürek için. Bahaneler üretiyorsa gel vazgeç. Değmez üzülmeye yalan bir sevda için. Tek dileğim ne biliyor musun? Gözlerimi kapamış senli hayaller kurarken, gözlerimi açtığımda yanımda olman. Yıllar sonraya yazılmış bir mektup gözlerin. Zarfı dalgınlıkla kapanmış ve bana hiç açılmayacak. Bütün bi geceyi uykusuz geçirmene sebep olan şeyleri bir nefeste anlatamazsın. Önce içine atarsın, sonra susarsın. Hani zorlasan diyorum biraz.. soran olursa şayet; zorla güzellik olmadı deriz, sebebimiz olur en azından ayrılığa. Gelişi güzel ayrılıklardı benimki.. ben hiç senin kadar esaslı, gitmedim senden. Sensizliğe yenilmek, sana yenilmekten zor olsa da.. Ardımda bir sürü “belki”ler bırakarak, seni içimden terk ediyorum. Seni unutma fikri bile, sana kavuşma umuduna bağlanıyor içimde. Senden kaçış varsa bile kurtuluş yok. Ben, senin için ‘belkiydim’. Sen benim için ‘keşke’. ‘Belki’ seviyordur diye ‘Keşke’lerim ısrarcı bu gece.